Güncel Patoloji Dergisi 2017, Cilt 1, Ek Sayı
PS340 - MEME BAŞI ADENOMU, 5 OLGUDA KLİNİKOPATOLOJİK ÖZELLİKLER
Meme Patolojisi
Gamze Usul1, Canan Kelten Talu1, Sevim Baykal Koca1, Şefika Aksoy1, Didem Can Trabulus1
1S.b.ü. İstanbul Eğitim Araştırma Hastanesi
 

GİRİŞ

Meme başı adenomu, seröz veya kanlı meme başı akıntısı öyküsü olan orta yaşlı kadınlarda laktiferöz duktusların nadir görülen, benign proliferatif bir lezyonudur. Bununla birlikte, bu lezyonlar hem klinik hem de histopatolojik olarak maligniteleri taklit edebilirler. Retrospektif olarak araştırdığımızda, 2010-2016 yılları arasında bölümümüzde meme başı adenomu tanısı alan beş olgunun klinik ve histopatolojik bulgularını özetledik.

OLGU

Olguların tümü, yaşları 31 ile 73 arasında değişen (medyan: 39, ortalama: 45) kadın hastalar idi. Lezyon, 2 hastada palpabl nodül tarzında prezente olmuş iken, 2 hastada meme başında ülseratif görünüm ve 1 hastada meme başı akıntısı öyküsü mevcuttu. İki olguda klinik olarak Paget hastalığından şüphelenildi. Mikroskopik incelemede, 2 olguda papillomatozis, 2 olguda mikst patern ve 1 olguda florid epiteliyozis şeklinde büyüme paterni izlendi. Sklerozan papillomatoz ve adenozis paternleri görülmedi. Myoepitelyal hücrelerin varlığı tüm olgularda çeşitli immünhistokimyasal belirteçler ile (P63, düz kas aktini, kalponin) gösterildi. Düşük dereceli duktal karsinoma in situ (DKİS), bir olguda fokal olarak saptandı (1/5; %20).

SONUÇ

Meme başı adenomları, olgularımızda karşılaştığımız gibi, klinik olarak maligniteyi taklit edebilir. Mikroskobik incelemede belirli büyüme paternlerinin tanımlanmasıyla kesin tanı konulabilir. Lezyonun epitelyal komponentinde izlenen proliferatif değişiklikler bazen kafa karıştırıcı olabilse de, dual hücre populasyonunu yansıtan morfolojik ve immünhistokimyasal bulgular eşliğinde tanıya gidilebilir. Bu lezyonlara az sıklıkta malignite eşlik edebilmektedir. Bu seride, bir olguda (1/5), lezyonun prolifere epitelyal komponentinde fokal olarak DKİS saptandı.

Anahtar Kelimeler : meme başı adenomu