Güncel Patoloji Dergisi 2018 , Vol 2 , Num 2
11551 Kolesistektomi Materyalinin Retrospektif Değerlendirilmesi
Ilgın Aydın 1 Neşe Ekinci 1 Arzu Avcı 1 Fatma Hüsniye Dilek 1 Betül Bolat Küçükzeybek 1 Ebru Çakır 1 Hande Sarayköylüoğlu 1
1 İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim Ve Araştırma Hastanesi

Özet

AMAÇ

Safra kesesi patolojisinin büyük çoğunluğunu taşlar ve inflamatuar durumlar oluşturmaktadır. Neoplazileri ve tümör benzeri lezyonları ise nadir olmakla birlikte, tanı ve ayırıcı tanıda yaşatabildiği güçlükler nedeniyle önemli bir kategoriyi oluşturmaktadır. Radyodiagnostik gelişmelerle birlikte son yıllarda safra kesesi tümör tanısı sıklığında artış gözlenmektedir. Çalışmamızda, safra kesesi materyallerinde saptanan neoplastik ve nonneoplastik lezyonların retrospektif analizi amaçlanmıştır.

METOD

2005 ve mayıs 2018 yılları arasında, hastanemiz patoloji laboratuvarında incelenen safra kesesi materyallerinde histopatolojik tanılar retrospektif olarak analiz edilmiştir.

BULGULAR

Çalışmaya 11551 hasta dahil edilmiş olup, bunlar izole kolesistektomi ya da başka bir ameliyata ek olarak uygulanmış kolesistektomi materyalleridir. 10990 spesmende (%95) örnekler safra taşı veya kolesistit ile ilişkili hastalık sergilemiştir. Bunun dışında lezyonların sıklık sırasına göre dağılımı şu şekildedir: kolestorolozis/kolesterol polibi 1514 (%0.13), adenomyom 64 (%0.005), adenokarsinom 20 (%0.001), düşük/yüksek dereceli displazi 13 (%0.001), divertikülozis 8 (%0.0006), hiperplastik polip 5 (%0.0004), adenom 4 (%0.0003), adenoskuamöz karsinom 3 (%0.0002), noninvaziv papiller neoplazi 3 (%0.0002), yabancı cisim granülomu 3 (%0.0002), taşlı yüzük hücreli karsinom 2 (%0.0001), mikst adenonöroendokrin karsinom 2 (%0.0001), fibroepitelyal polip 2 (%0.0001), nöroendokrin karsinom 1 (%0.00008), pilorik gland adenomu 1 (%0.00008), inflamatuar polip 1 (%0.00008), kist hidatik 1 (%0.00008) olgu. Malignite tanılarının (28 olgu) 9'u 2005-2010 yılları arasında, 19'u 2010 yılı sonrasındadır. Adenokarsinom tanılarından biri, kolon adenokarsinomu nedeniyle yapılan ameliyata ek uygulanan kolesistektomi materyalinde rastlantısal olarak saptanmıştır.

SONUÇ

Safra kesesi displazisinin sıklığı ve dağılımı hakkındaki veriler, sınırlı safra kesesi örneklemesi ve displazinin makroskopik olarak görülememesi nedeniyle eksiktir. Yüksek dereceli displazi tanısı ve karsinomda doğru evreleme kesenin tamamını örneklemeyi gerektirir. Düşük dereceli displazi tipik olarak çok odaklıdır ve genellikle rutin pratikte gözden kaçar. Kanser öncüllerini tanımlamak için, özellikle fundusun örneklenmesi gerekli olabilir. Çalışmamızda gözlenen displazi tanı sıklığının, makroskopik örneklem sayısının artırılması ile artabileceği görüşündeyiz.