Güncel Patoloji Dergisi 2017 , Vol 1 , Num 3
DİFFÜZ BÜYÜK B HÜCRELİ LENFOMA OLGULARINDA CISH YÖNTEMİ İLE EBSTEİN BAR VİRUSUNUN VARLIĞININ ARAŞTIRILMASI
Aytül Buğra1, Fetin Rüştü Yıldız1, Selver Özekinci1, Gizem Ayaz1, Zeynep Betül Erdem1, Çağlar Çakır1
1Sbü Okmeydanı Sağlık Uygulama Ve Araştırma Merkezi

Özet

AMAÇ: Diffüz büyük B hücreli lenfomalar (DBBHL), B hücre fenotipine sahip Non-Hodgkin lenfomaların (NHL) en sık görülen alt tipidir. DBBHL etiyolojisi bilinmemektedir. EBER (EBV RNA) varlığı; DBBHL’larda %8-11 arasında görülmekle birlikte; sıklıkla daha ileri yaşla (60 yaş üzerinde), daha ileri evre hastalıkla ve DBBHL’nın anaplastik ve plazmoblastik alt tipleriyle ilişkili bulunmuştur. Bu hastalarda tedavi yanıtı ve sağkalım sıklıkla; EBV RNA taşımayan olgulara göre daha düşük bulunmuştur. 2016 yılında Dünya Sağlık Örgütü (WHO) lenfoma sınıflamasındaki revizyonu ile; EBV (+) DBBHL’nın daha genç yaşlarda ve daha geniş spektrumda görülmeye başlanması sonucu oluşan yeni bilgiler “yaşlılığın” yerine “başka türlü sınıflandırılamayan (NOS)” olarak değiştirilmesine sebep olmuştur. Bu çalışma; DBBHL’nın immünfenotipik özelliklerini ortaya koymanın yanı sıra; bu olgularda kromojenik in situ hibridizasyon (CISH) yöntemi ile saptanan EBER varlığının olguların yaş ve cinsiyetleri ile ilişkili olup olmadığını göstermeyi amaçlamaktadır.

GEREÇ VE YÖNTEMLER: Sağlık Bilimleri Üniversitesi Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi Tıbbi Patoloji Bölümü’nün rapor arşivinden Ocak 2015-Aralık 2016 tarihleri arasında Diffüz Büyük B Hücreli Lenfoma tanısı almış 61 olgunun patoloji raporları incelendi. Bu olguların tüm Hematoksilen & Eosin (H&E) boyalı tüm kesitleri, bcl-2, bcl-6 ve c-myc immünohistokimyasal boyalı preparatları ile EBER ISH bulunan çalışmasına ait preparatları patoloji arşivinden çıkarılarak tekrar değerlendirildi. Olguların EBER varlığı ile yaş ve cinsiyet ile ilişkisi, bcl-2, bcl-6, c-myc boyanma yüzdeleri ile ilişkisi araştırıldı.

BULGULAR: Çalışmaya alınan DBBHL olgularından, dört olguda EBER varlığı saptanmıştır. Bu olguların yaşları 34 ile 78 arasında değişmekte olup ortalama yaş 57’dir. 50 yaş altında 3 vakada, 50 yaş üstünde 1 vakada boyanma izlenmiştir. 50 yaş altında pozitiflik görülen olguların ortalama yaşı 43,6’dır. EBER pozitif olan olguların 3’ü erkek, 1’i kadındır. Bcl-2 ile %91(n=52), Bcl-6 ile %95,1(n=58), c-myc ile %91,2 (n=55)’sinde değişen yüzdelerde pozitif boyanma izlenmiştir. EBER (+) olguların tümünde Bcl-6 ve c-myc ile değişen yüzdelerde pozitif boyanma izlemiştir. Bcl-2 ile iki olguda pozitiflik izlenmiştir. EBER varlığının yaş, cinsiyet, bcl-2, bcl-6 ve c-myc ekspresyonu ile ilişkisi istatistiksel olarak anlamlı bulunmamıştır.

SONUÇ: Çalışmaya alınan DBBHL olgularında %6,6 oranında EBER varlığı saptanmıştır. Erkeklerde kadınlara göre daha fazla pozitiflik görülmüştür. EBV pozitif DBBHL’ların yaş ortalaması literatürdeki veriler ile benzerdir. EBER varlığının sadece yaşlı hasta grubunda değil tüm yaşlardaki DBBHL olgularında araştırılması, hem immünfenotipik bulgular ile ilişkisini saptamak açısından hem de yeni tanımlanan bu grubun özelliklerini daha iyi anlayabilmek ve tanımlayabilmek için yeni ve kapsamlı çalışmalara ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz.