Güncel Patoloji Dergisi 2017, Cilt 1, Ek Sayı
PS256 - NADİR BİR OLGU: MİDEDE MİKST ADENONÖROENDOKRİN KARSİNOMA (MANEC)
Gastrointestinal Patoloji
Ayşegül Uslu1, Demet Yılmazer1, Ata Türker Arıkök1
1Dışkapı Yıldırım Beyazıt Eğitim Ve Araştırma Hastanesi
 

Giriş

Mikst adenonöroendokrin kasinom 2010 WHO klasifikasyonunda yeniden tanımlanan adenokarsinom ve nöroendokrin karsinom komponentlerinin her ikisini de en az %30 oranında içeren gastrointestinal traktın nadir görülen bir tümörüdür. %87’si appendiksten gelişir. Midede nadir görülen bir tümör olması nedeniyle olgu sunulmaya değer görülmüştür.

Olgu Sunumu: 82 yaşında erkek hasta, karın ağrısı şikayeti ile hastanemize başvurmuştur. Yapılan rutin tetkiklerinde anemi (Hb:8,1 mg/dL) saptanması üzerine etyolojinin araştırılması amaçlı yapılan endoskopisinde pilorda obstrüksiyona neden olan yüzeyden oldukça kabarık ödemli lezyon izlenmiş alınan endoskopik biyopsi sonucu kliniğimizce “Yüksek dereceli displazi, kronik aktif gastrit ve intestinal metaplazi” olarak raporlanmıştır. Bunun üzerine operasyon kararı alınan hastaya distal gastrektomi uygulanmıştır. Kliniğimize gönderilen materyalin makroskopik incelemesinde büyük kurvaturu 16 cm, küçük kurvaturu 8,5 cm uzunluğunda, lümeni açıldığında küçük kurvaturda yerleşmiş distal cerrahi açıklığa 0,2 cm mesafede 3,5x3 cm boyutlarında ülserovejetan kitle gözlenen mide dokusu izlenmiştir. Mikroskopik incelemede yüzeyel kısmında mide mukozasından köken alıyor izlenimi veren glandlar yapmış, iri veziküle oval-yuvarlak nükleuslu belirgin nükleollü geniş eozinofilik sitoplazmalı hücrelerden oluşan; daha derin kısımlarında ise solid tabakalar yapmış yuvarlak nükleuslu tuz-biber kromatine sahip izlenimi veren granüler sitoplazmalı hücrelerden oluşan iki farklı morfolojiye sahip tümör izlenmiştir. Yapılan immünohistokimyasal boyamalarda CEA ve CK20 adenokarsinom komponentinde pozitif, Kromogranin ve sinaptofizin nöroendokrin karsinom komponentinde pozitif, CDX2 ve CK19 her iki komponentte pozitif izlenirken CA125ve CK7 her iki komponentte de negatif olarak izlenmiştir. Ki-67 proliferasyon indeksi her iki komponentte de %80 civarındadır. Bunun sonucu olgu “Mikst adenonöroendokrin karsinom (adenokarsinom komponenti orta derecede diferansiye, nöroendokrin karsinom komponenti Grade 3)” olarak raporlanmıştır.

Sonuç

Mikst adenonöroendokrin karsinom(MANEC) ilk olarak 1924 yılında Cardier tarafından tanımlanmış olup 2010 yılında WHO klasifikasyonunda yer almaya başlamıştır. Hem adenokarsinom hem de nöroendokrin karsinom komponentlerinin her ikisini de en az %30 oranında bulundurması tanı için gereklidir. En sık appendiks vermiformiste görülürler. (%87) Gastrointestinal traktın diğer kısımlarında ise çok daha nadir olarak görülmektedirler. İnsidansları hakkında kesin bir bilgi bulunmamakla birlikte midede sınırlı sayıda vaka bildirilmiştir. Etyolojileri de klinik davranışları da net olarak bilinmemektedir. Midede tümörün prognozunu büyük oranda nöroendokrin karsinomun grade’i belirlemektedir. Tedavi edilirken ise eğer az diferansiye nöroendokrin karsinom komponenti içeriyorlarsa nöroendokrin karsinom gibi tedavi edilmektedirler. Yani morfolojisi, klinik seyri ve tedavi protokolü klasik adenokarsinomlardan oldukça farklıdır. Bu yüzden gastrointestinal sistem kaynaklı tümörlerde birbirinden tamamen farklı morfolojiye sahip iki ayrı tümör izlenmesi durumunda nadir görülse de MANEC akılda bulundurulmalıdır.

Anahtar Kelimeler : Mide, Mikst karsinom, Adenonöroendokrin, Nöroendokrin