GİRİŞ

Primer sinonazal mukozal malign melanomlar son derece nadir olup tüm malign melanomların %0,3-% 2’sini, baş boyun melanomlarının ise %4’ünü oluşturmaktadır. Erkeklerde kadınlara oranla daha sık görülür ve 5.dekattan sonra insidansı artar. Nazal kavite ve paranazal kavitede gelişen malign melanomlar kötü prognoza sahip olup 5 yıllık yaşam oranı %20-30 arasında değişim gösterir. Biz de nadir görülen nasal septumda malign melanom olgusunu 64 yaşında erkek hastada klinik, morfolojik ve immunohistokimyasal özellikleri ile birlikte sunmayı amaçladık.

OLGU

64 yaşında erkek hasta kulak burun boğaz kliniğine burunda kanama ve ağrı şikayetiyle başvurdu. Muayenesinde nazal kavite orta konka kaynaklı kitle tespit edilen hastanın kitlesi total olarak eksize edilip bölümümüze gönderildi.Gross patolojide; 1x1x0,8 cm ölçülerde gri-beyaz renkte düzensiz yüzeyli kitle izlendi. Mikroskobik incelemede; yüzeyde ülsere görünümde çok katlı yassı epitel ,altında belirgin eozinofilik nukleollü yer yer intranükler inklüzyon içeren iri hiperkromatik nukleuslu, pigment içeren stoplazmalı neoplastik hücrelerin yuvalanmalar, solid alanlar oluşturarak meydana getirdiği neoplazi izlendi. Yapılan immunohistokimyasal çalışmada bu atipik hücrelerde S100, HMB45, MelenA pozitif; PANCK, LCA, CD34, Sinaptofizin, Kromogranin, SMA negatif olarak değerlendirildi ve Ki 67 proliferasyon indeksi %10 oranında saptandı. Mevcut bulgularla hastaya malign melanom tanısı verildi.

TARTIŞMA

Melanomlar skuamoz epitelin, adneksial yapıların ve mukozanın bazal tabakasında bulunan nöroektodermal orjinli melanositlerden gelişen malign neoplazileridir. En sık baş boyun ve ekstremiteler gibi güneşe sık maruz kalan bölgelerde görülür. Oral ve genital mukoza, konjunktiva, göz, özofagus, nazal ve nazofaringeal mukoza ve leptomeninkslerde ise nadir görülürler. Özellikle nazal mukozadan gelişen malign melanomlar son derece nadir olup tüm malign melanomların %0,3-% 2’sini oluşturur. Bizim olgumuzda da malign melanom nadir görülen bir lokalizasyon olan nazal kavite orta konka yerleşimliydi ve bu yüzden tartışılmaya değer bulundu.