Güncel Patoloji Dergisi 2017, Cilt 1, Ek Sayı
SS68 - RENAL ONKOSİTOM VE KROMOFOB BÖBREK HÜCRELİ KARSİNOMLARDA NÜKLEER İNKLÜZYON VE NÜKLEER YARIKLANMANIN ÖNEMİ
Üropatoloji
Funda Canaz1, Evrim Yılmaz1, Ata Özen2, Büşra Hayit1, Mustafa Fuat Açıkalın1, Cavit Can2
1Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji A.b.d.
2Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji A.b.d.
 

Amaç: Böbrek hücreli karsinomlar yetişkinlerde en sık görülen böbrek kanserleridir. Böbrek hücreli karsinomların sık görülen histolojik tipleri berrak hücreli, papiller ve kromofobtur. Olguların çoğunda doğru tanıya ulaşmak güç değildir. Ancak eozinofilik varyant başta olmak üzere kromofob böbrek hücreli karsinom ile renal onkositom arasında tanısal zorluklar yaşanabilmektedir. Bu çalışmada kromofob böbrek hücreli karsinomlar ile renal onkositom ayırımında nükleer inklüzyon ve nükleer yarıklanmanın öneminin araştırılması amaçlanmıştır.

Gereç ve Yöntem: Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı’nda 2002-2016 yılları arasında tanı almış 17 renal onkositom, 26 klasik kromofob böbrek hücreli karsinom ve 5 eozinofilik varyant kromofob böbrek hücreli karsinom olgusu arşiv taraması yapılarak belirlendi. Hastaların yaşları, operasyon şekilleri, tümör çapları ile kromofob böbrek hücreli karsinomlar için ayrıca tümör nekrozu, tümör derecesi, lenfovasküler invazyon varlığı ve patolojik T evresi kaydedildi. Nükleus içerisinde çevre sınırları belirgin, nükleer materyal ile çevrili, pembe, oval ya da yuvarlak şekle sahip yapı nükleer inklüzyon, nükleusun uzun aksının yarısını geçen hematoksifilik çizgi nükleer yarıklanma olarak değerlendirildi. Seçilen preparatlarda 50 büyük büyütme alanında nükleer inklüzyon ve nükleer yarıklanma sayısı kaydedildi. Elde edilen sayılar bu alanlardaki toplam tümör hücre sayısına bölünüp 10.000 ile çarpılarak her bir olguda nükleer skor elde edildi.

Bulgular: İstatistiksel değerlendirmede klasik kromofob böbrek hücreli karsinomlarda nükleer inklüzyon ve yarıklanma skorlarının renal onkositoma göre anlamlı farklılık gösterdiği saptandı. Eozinofilik varyant kromofob böbrek hücreli karsinomlarda renal onkositomlara göre her iki skor daha yüksek olmasına karşın istatistiksel olarak anlamlı farklılık izlenmedi. Kromofob böbrek hücreli karsinomda tümör nekrozu, tümör derecesi, lenfovasküler invazyon varlığı ve patolojik T evresi ile her iki nükleer skor karşılaştırıldığında istatistiksel anlamlılık gözlenmedi.

Sonuç

Nükleer yarıklanma ve sitoplazmik intranükleer inklüzyonlar kromofob böbrek hücreli karsinomlarda daha sık olarak görülmektedir. Bu nedenle, diğer histopatolojik bulgulara ek olarak, nükleer yarıklanma ve intranükleer inklüzyonların değerlendirilmesinin renal onkositomlarla kromofob böbrek hücreli karsinomların ayırımına katkı sağlayabileceği düşünülmüştür.

Anahtar Kelimeler : onkositom, kromofob, nükleer inklüzyon, yarıklanma