Giriş

Ürotelyal karsinomlar (ÜK) en sık mesanede izlenmektedir. Renal pelvikaliksiyal ve üreter kaynaklı üstüriner sistem ÜK’ları (ÜÜSÜK) ise oldukça nadirdir. Burada hastanemizde ÜÜSÜK tanısı almış 29 olgu klinik ve histopatolojik özellikleri ile birlikte değerlendirilmektedir.

Materyal – Method

2010-2017 yılları arasında hastanemizde ÜÜSÜK tanısı almış, klinik takibi bulunan 29 olgu belirlendi. Olguların yaş, cinsiyet, tümör yerleşimi, takibinde metastaz ve üriner sistemde yeni bir tümör gelişimi ile sağkalım bilgileri üroloji kliniğinden elde edildi. Olgulara ait arşivimizdeki Hematoksilen&Eozin boyalı kesitler tekrar değerlendirilerek tümör histolojik derecesi, diferansiyasyon varlığı, perinöral invazyon (PNİ), lenfovasküler invazyon (LVİ), nekroz ve cerrahi sınırların durumu dökümante edildi. Histopatolojik verilerin, sağkalım ve hastalıksız sağkalım ile aralarındaki ilişkileri araştırıldı.

Sonuçlar

29 olgunun 25’i erkek, 4’ü kadın olup yaş ortalamaları 66.5 ‘dir. Olguların 18’i sağ, 11’i hayatta değildir. Tümör boyutu ortalama 6.6 cm’dir. Olguların 6’sı pTa, 4’ü pT1, 2’si pT2, 11’i pT3 ve 6’sı pT4’ dür. Histolojik olarak ÜK’ların 7’si düşük dereceli iken 22’si yüksek derecelidir. Tümörlerin 11’inde tümör diferansiasyonu (9 skuamöz, 1 sarkomatoid, 1 glandüler), 17’sinde nekroz, 9’unda LVİ, 4’ünde PNİ vardır. Olguların 2’sinde cerrahi sınırda tümör devam etmekteydi. Olguların takiplerinde 14 olguda mesanede tümör gelişimi, 11’inde uzak organ metastazı saptanmıştır.

Tümörde nekroz, diferansiasyon ve PNİ ile hastalıksız sağkalım arasında istatisksel olarak anlamlı ilişki görüldü (p=0.004, p=0.003, p< 0.0001). Tümörde nekroz, diferansasyon varlığı ve uzak metastaz varlığı ile overall sağkalım arasında istatistiksel olarak anlamlı ilişki saptandı (p=0.035, p=0.018, p< 0.0001).

Tartışma

Üst üriner sistem ÜK’ları tümÜK’ın %5’inden azını oluşturan ancak ölümcül hastalık potansiyeli olan tümörlerdir. Literatürde tümör evresi, histopatolojik derece, LVİ, multifokalite gibi pek çok preoperatif ve postoperatif parametrenin sağkalım ile ilişkili olduğu bildirilmektedir. Bizim çalışmamızda ise özellikle tümör nekrozu ve tümör diferansiasyonu ile OS ve hastalıksız sağkalım arasında anlamlı bir ilişki saptandı. Daha nadir görülen ÜÜSÜK’larda prognostik parametrelerin araştırılması için çok merkezli çalışmalarla olgu sayısının artırılmasının gerekli olduğu düşünülmüştür.