Özet

Amaç: Tümör dışı nedenler ile karaciğer biyopsi yapılan hastalarda tanı spektrumunu gözden geçirmek.

Gereç ve Yöntem: 2012 Ocak -2018 Haziran tarihleri arasında birimimize gelen non-neoplastik karaciğer biyopsi materyallerine ait patoloji sonuçları gözden geçirildi. Hastane bilgi sistemi kayıtları kullanılarak hastaların yaş ve cinsiyet dağılımları ile klinik ve laboratuar bulguları ile entegre patolojik tanıları ele alındı.

Bulgular: 1302 hasta içinde 634?ü kadın (% 48,7); 668?ü (% 51,3) erkek idi. Yaş dağılımı 6 ile 86 arasında olup ortalama yaş 47 olarak bulundu.

774 olgu hepatit B (% 59,4); 207 olgu hepatit C (%15,9) idi. Hepatit B erkeklerde 2 kat , hepatit C kadınlarda 1,5 kat fazlaydı.

Seroloji ile destekli olmak üzere otoimmün hepatit 53 olguda (%4); primer bilier siroz 23 (%1,76); primer sklerozan kolanjit 3 olguda (%0,23) tanı almıştı. Kadınlarda primer bilier siroz erkek cinsiyete göre 10 kat; otoimmün hepatit ise 2,3 kat fazla saptandı.

Yağlı karaciğer hastalığı grubunda toplam 132 olgu (%10,07) saptanmış olup bu grupta 39 NASH, 92 hepatosteatoz ve 1 alkolik karaciğer hastalığı yer almakta idi. Cinsiyet farkı saptanmadı.

Safra yolu hastalıkları ve kolestatik karaciğer hastalıkları 18 olguda (%1,36) saptandı.

İlaç ilişkili/ toksik hepatitler 13 olguda (%0,98) izlendi.

Metabolik / depo hastalıkları yönünde 8 olguya (%0,52) tanı verildi.

Biri sarkoidoz olmak üzere üç olguda granülomatöz hastalık tanısı verilmişti (% 0,22)

Birer olguda abse, graft versus host reaksiyonu ve akut venöz obstrüksiyon bulguları tanımlanmıştı (%0,07).

Etyolojisi belirsiz kronik hepatitler /siroz 20 olguda (%1,58) tanı alırken, spesifiye edilemeyen bulgular 54 olguda (%4,17) tanımlanmıştı.

Sonuç: Non-neoplastik karaciğer hastalıkları içinde viral hepatitler % 75,3 ile en büyük yeri tutmaktadır. Ülkemiz için hepatit B bu grupta liderliğini (%59,4) sürdürmektedir.

Yağlı karaciğer hastalıkları %10,07 ile ikinci sıklıktadır.

Üçüncü sırada otoimmün mekanizmaların etkili olduğu karaciğer patolojileri gelir (% 5,99).

Bunu %4 oranda herhangi bir yaklaşım yapılamayan nonspesifik grup takip etmektedir. Yeterli klinik, laboratuar ve serolojik veriler ve dikkatli inceleme bu belirsizliği azaltabilir.

Özet