Güncel Patoloji Dergisi 2017 , Vol 1 , Num 3
ÖZOFAGUS LOKALİZASYONLU PRİMER MUKOEPİDERMOİD KARSİNOM
Gülçin Harman Kamalı1, Fetin Rüştü Yıldız1, Çağlar Çakır1, Sedat Kamalı2
1Sb Okmeydanı Ea Hastanesi Patoloji Bölümü
2Sb Okmeydanı Ea Hastanesi Genel Cerrahi Servisi

Özet

Giriş

Mukoepidermoid karsinom özofagusta nadiren görülür. Tipik yerleşim yeri majör ve minör tükrük glandlarıdır. Trakeobronkial glandlar, lakrimal sak ve tiroid glandında izlenebilir. Primer MEK’in tüm primer özofagus kanserleri arasında görülme oranı % 0.05-% 2.2’dir. Çoğunlukla orta ve alt özofagusta ortaya çıkar.

Olgu

Olgumuz yutma güçlüğü şikayeti ile hastaneye giden 57 yaşında erkek hastadır. 05.2017’de endoskopide 26.cm’den başlayan, özofagus lümenini daraltan ülserovejetan hemorajik kitle, toraks ve üst batın BT’de özofagus orta kesimde 4,5 cm uzunlukta, lümeni daraltan, 1,9 cm genişlikte lezyon görülmüştür. Alınan biyopsilere dış merkezde az diferansiye karsinom (adenokarsinom ile uyumludur) tanısı verilmiştir. 06.2017’de bölümümüzde konsülte edilen olguda İHK’da CK7 fokal pozitif, CK20 negatif, CEA fokal pozitif, CK5/6 negatif, P40 ve P63 pozitif bulunmuş, morfolojisi ile birlikte değerlendirildiğinde mukoepidermoid karsinom yönünde rapor edilmiştir. 08.2017 yapılan total özofajektomide makroskopide; distalinde 5x3x1,5 cm ölçüde mide kardiyasını içeren 10 cm uzunluk 2-2,5 cm genişlikte total özofagusta, özofagus alt cerrahi sınıra 3,5 cm mesafede, özofagus orta kısmında yerleşmiş, 4,5 cm uzunlukta duvarda 1,5 cm kalınlık oluşturan, lümeni daraltan gri-beyaz renkli sert kıvamlı tümör görülmüştür. Özofagus ve mide çevresinden en büyüğü 2,5 cm çapta 16 adet lenf nodu çıkarılmıştır. Ayrıca 2 no’lu istasyona ait lenf nodları gönderilmiştir. Mikroskopik incelemede skuamöz hücre adaları, mukus sekrete eden hücreler ve intermediate hücrelerden oluşan yer yer bu alanların birbirleriyle içi içe geçtiği özofagus adventisyasına invaze tümör görülmüştür. Cerrahi sınırlar intakt olup mide proksimalinde gastrit bulguları, toplam 18 adet lenf nodunda reaktif hiperplazi saptanmıştır. İHK’da P40, P63, CEA ve MOC31 pozitif alanlar izlenmiştir. Olgu mukoepidermoid karsinom tanısı almıştır.

Sonuç

MEK endoskopik biyopsilerde yanlış tanı alabilen nadir bir tümördür. Primer tedavi cerrahi rezeksiyondur, ancak prognoz kötüdür. Skuamöz karsinom, adenokarsinom ve adenoskuamöz karsinomdan ayırt edilmelidir. Adenoskuamöz karsinomdan ayırımında MEK’de izlenen müsin gölcükleri, intermediate hücreler, tümörün derin lokalizasyonu, glob kornelerin azlığı yardımcı olabilir. Endoskopik biyopsileri yorumlarken bu nadir antiteyi göz önünde bulundurmak önemlidir.