Güncel Patoloji Dergisi 2017 , Vol 1 , Num 3
2006-2017 YILLARI ARASINDA TANI ALAN SAFRA KESESİ TÜMÖRLERİNİN RETROSPEKTİF DEĞERLENDİRMESİ
Selma Şengiz Erhan1, Elis Kangal1, Damla Karabıyık1, Zeynep Betül Erdem1, Gülçin Harman Kamalı1
1T.c. Sağlık Bilimleri Üniversitesi Okmeydanı Sağlık Uygulama Ve Araştırma Merkezi, Tıbbi Patoloji Bölümü

Özet

Giriş

Safra kesesi tümörlerinin önemli bir kısmı kolesistektomi sonrası insidental olarak saptanır. Preoperatif tanı, olguların 1/5’inde konulabilir. Seyrek olgular rezeke edilebilir evrededir. Kliniğimizde bir kısmı insidental olarak saptanan tümör tanısı almış olguların klinikopatolojik özellikleri literatür bilgileri eşliğinde tekrar gözden geçirilmiştir.

Gereç-Yöntem: 2006-2017 yılları arasında taş ve akut kolesistit nedenleri ile kolesistektomi yapılan ve tümör tanısı almış olgular arşiv kayıtlarından tarandı. Klinikopatolojik özellikleri gözden geçirildi.

Bulgular: Olguların 39’u (%78) kadın, 11’i (%22) erkekti. Ortalama yaş 64’tü (yaş aralığı; 42-81). Makroskopik incelemede tümörlerin 12’si (%24) polipoid, 3’ü (%6) papiller yapıda izlendi. Olguların 20’sinde eşlik eden ve bir kısmı multipl olan taş saptandı. Tümörlerin 48’i (%96) primer, 2’si (%4) metastatikti. Primer tümörlerin 43’ü (%86) adenokarsinom, 2’si (%4) indiferansiye karsinom, 1’i (%2) adenoskuamöz karsinom, 1’i (%2) mikst adenonöroendokrin karsinom (MANEC) ve 1’i (%2) kolesterol polibe lokalize nöroendokrin tümördü. Adenokarsinom olgularının 13’ü (%26) iyi, 28’i (%56) orta ve 2’si (%4) az diferansiye tümörlerdi. Olguların 12’sinde boyun bölgesinden diseke edilen lenf nodunda metastaz saptandı. Altı olgu karaciğere invazeydi. TNM evrelemesine göre tümörlerin 3’ü (%6) pT1a, 6’sı (%12) pT1b, 14’ü (%28) pT2 ve 26’sı (%52) pT3’tü. Kliniğimize konsültasyon amaçlı gelmiş metastatik olguların her ikisinde de primer tümör odağı meme idi. Bu olgulardan birinde tüm kese metastatik tümör hücreleri ile infiltre iken, diğer olguda kese boynundan diseke edilen lenf nodu ve çevresindeki yağlı dokuda tümöral infiltrasyon dikkati çekti.

Sonuç

Olgularımızın yaş, cinsiyet dağılımı ve tümör tipleri literatür bilgileri ile uyumludur. Primer tümör tanılı olgularımızdan biri olan MANEC safra kesesinde nadir izlenir. Kolesterol polibe lokalize nöroendokrin tümör ile ilgili literatürde bildirim izlenmemiştir. Ayrıca iki olgumuzda da tanımladığımız meme karsinom metastazı sık saptanan bir bulgu değildir. Günlük rutinimizde kolesistektomi sık karşılaştığımız bir materyal olmakla birlikte, makroskopik incelemelerde neoplazilerin bir kısmı tespit edilememektedir. Tanımladığımız nadir vakalar nedeniyle örneklemenin standardize edilerek yeterli ve doğru bir şekilde yapılması bizleri kesin tanıya ulaştıracaktır.